Hey, Witcher hayranları! The Witcher 4 ile yepyeni bir hikaye ve ana karakter geliyor! Rivyalı Geralt artık emekliliğin tadını çıkarıyor, Toussaint’teki bağ evinde kırmızı şaraplarını yudumlayarak huzur dolu günler geçiriyor. Artık sahne, evlatlık kızı Cirilla’ya kalıyor. Ciri, bir Savaşçı (Sorceleur) olarak kendi yoluna çıkacak ve bu yolun getirdiği bir sürü tehlikeyle yüzleşecek.
Ama merak ediyorsunuzdur, The Witcher 3’ten sonra neler oldu? Ciri’nin başına neler geldi? CD Projekt RED’in “şimdiye kadarki en iddialı oyun” diye nitelediği bu yeni yapıtta bizi hangi yenilikler bekliyor? Demir ve gümüş kılıçlarınızı, madalyonlarınızı ve kedi gözlerinizi hazırlayın, çünkü bu devam oyunuyla ilgili tahminlerimizi birlikte inceleyeceğiz.
Dikkat! The Witcher 4’le ilgili beklentilerimize ve tahminlerimize derinlik katmak için, bu yazıda The Witcher 3’ün birçok önemli hikaye unsuruna SPOILER vereceğiz. Eğer hala bu oyunu oynamadıysanız (öncelikle, dokuz yıl sonra bile bu başyapıtı mutlaka deneyimlemenizi öneririz), yazının devamını okumanız tavsiye edilmez. Ama bu sizin için sorun değilse, okumaya devam edin.
The Witcher 4’ün hikayesi nasıl bağlanacak?
Geralt merkezli üçleme ile CD Projekt RED, hem Andrzej Sapkowski’nin kitaplarına sadık kalıp hem de özgün ve etkileyici bir hikaye anlatma konusunda ne kadar yetkin olduğunu gösterdi. Hatırlatmak gerekirse, kitaplar ilk oyunun ve devamının olaylarından önce biter. Beyaz Kurt’un hikayesi, The Witcher 3 ve genişleme paketleri Heart of Stone ile Blood and Wine ile mükemmel bir şekilde taçlandırıldı. Özellikle Blood and Wine genişlemesi, Geralt’ın Toussaint’teki bağ evinde Triss, Yennefer veya yalnız (oyuncuların tercihine göre) emekli olarak mutlu bir yaşam süreceğini gösteriyordu.
The Witcher üçlemesi boyunca, hem Geralt ve arkadaşları hem de dünya için büyük öneme sahip birçok seçeneğimiz oldu. Şimdi ise, The Witcher 4 ile başlayan yeni saga’da Ciri’nin ne tür bir maceraya atılacağını merak ediyoruz. Bu olasılıkları ele alırken, The Witcher 3’ün birçok önemli hikaye detayına SPOILER vereceğiz. Eğer sürprizleri bozmak istemiyorsanız, yazıya oyunu oynadıktan sonra geri dönmenizi öneririz.
The Witcher 3’te Geralt’ın ana görevi: Ciri’yi bulmak
The Witcher 3’te Geralt’ın en büyük derdi, Yennefer’in isteğiyle Ciri’yi bulmak. Ciri, Geralt ve Yennefer’in evlatlık kızı, aynı zamanda Nilfgaard İmparatoru Emhyr’in biyolojik kızı. Kuzey Krallıkları’nı boydan boya geçerken, Ciri’yi herkes arıyor. Neden mi? Kadim Kan denen şey ona Uzay ve Zaman üzerinde müthiş yetenekler vermiş.
Ciri’nin üstünde korkunç bir yük var: Beyaz Soğuk’u durdurmak. Bu felaket, dünyayı yok edip Sonsuz Bir Kış’a çevirebilir. İmparator Emhyr, bu belaya karşı krallıkları tek bir bayrak altında toplamak istiyor. Ama herkesin farklı planları var; bazıları Ciri’nin gücünü kendi pis işleri için kullanmak isterken, Vahşi Av elfleri de onu kendi boyutlarına götürmek istiyor.
Geralt, Ciri’yi ararken bir sürü zorlu ve ahlaki karar vermek zorunda kalıyor:
- Kuzey Krallıkları Nilfgaard’ın eline mi geçsin?
- Redanya’nın korkunç kralı Radovid’e mi bırakılsın?
- Yoksa Temerya gibi bazı yerler bağımsız (ve biraz kaotik) mı kalsın?
Bu kararlarla, The Witcher 4’ün geçebileceği üç farklı dünya yaratılabilir. Oyunun yönetmeni Sebastian Kalemba, yeni oyunun Kuzey Krallıkları’nda, özellikle keşfedilmemiş karlı bölgelerde olacağını söylüyor. Bu yerler, canavar avlamak için harika.
Ayrıca, Ciri’nin çocukluğunu geçirdiği Skellige Adaları’na tekrar gitme ihtimali de var. Bu adalar Ciri için çok önemli ve yeni bir maceranın parçası olabilir.
Yeni Saga ve Ciri’nin kaderi: The Witcher 4’e doğru
The Witcher 4’ün yeni hikayesinin merkezindeki tehdit hala büyük bir sır. Bildiğimiz kadarıyla, Vahşi Av gücünün büyük kısmını kaybetmiş durumda. Ancak belki de bu noktada, üçüncü oyundan tanıdığımız Moiralar (üç güçlü elf cadısı) hala tehlikeli olabilir. The Witcher 3’ün sonuna bağlı olarak, bu cadılardan biri hayatta kalabilirdi (tabii, Geralt olarak evlatlık babalığın en kötü örneğini sergileyip bunun acı bedelini ödemediyseniz).
Başka bir tehdit ise her zaman olduğu gibi Beyaz Soğuk (White Frost). The Witcher 3’te Ciri bu kaçınılmaz felaketi geciktirmeyi başarsa da, nihai kaderi bu tehdidi tamamen ortadan kaldırmaktır. The Witcher 4’ün fragmanında, Ciri’nin karşısına çıkan bir yaratığın “Kader değiştirilemez” sözleriyle bu noktaya vurgu yapıldığını görüyoruz. Yeni saga, Beyaz Soğuk’un gelişine katkıda bulunan bir fraksiyonu odak noktası yapabilir. Bu grup, soylular, büyücüler veya diğer güçlü varlıkların desteğiyle hareket edebilir.
Ciri’nin macerasının kıtanın kuzeyindeki karlarla kaplı, kış manzaralarıyla dolu bir bölgede geçecek olması, bu teoriyi destekleyen bir başka unsur. Ancak bu konuda daha fazlasını öğrenmek için biraz daha beklememiz gerekecek.
CD Projekt RED ve hikaye anlatımı konusundaki beklentilerimiz
CD Projekt RED’in, The Witcher serisinin geçmiş oyunlarında olduğu gibi tutarlı ve etkileyici bir hikaye sunma konusundaki becerilerine güveniyoruz. Yine derinlikli karakterlerle dolu, nüanslarla işlenmiş bir hikaye ve ahlaki açıdan zorlayıcı diyalog seçimleri içeren bir anlatı bekliyoruz. Bu noktada, Geralt’ın veya önceki oyunların diğer önemli karakterlerinin geri dönme ihtimali bizi heyecanlandırıyor. Özellikle oyunculara, Ciri’nin gelişimi ve seçimleri üzerinde büyük bir özgürlük sunulması bekleniyor. Oyun direktörü Philipp Weber’in açıklamasına göre, bu özgürlük yalnızca hikayenin gidişatını değil, Ciri’nin romantik ilişkilerini ve kişisel gelişimini de kapsayacak. Böylece oyuncular, önceki oyunların RPG mirasına uygun bir deneyim yaşayabilecekler.
Ciri’ye ne oldu?
The Witcher 4’ün hikâyesi hâlâ bir gizem, ama bir şey kesin: Ciri artık oynanabilir ana karakter olarak Geralt’ın yerini alacak. The Witcher 3’te tanıdığımız genç Ciri ile yeni oyunun fragmanında gördüğümüz daha tecrübeli ve olgun Ciri arasında birkaç yıl var. Peki, bu süre zarfında Ciri’ye neler oldu?
Tam olarak bilmiyoruz, ama fragman ve oyun direktörleri Sebastian Kalemba ile Philipp Weber’in açıklamalarından bazı tahminler yürütebiliriz. Ciri bu süreçte daha güçlü bir savaşçı olmuş ve birçok zorluğun üstesinden gelmiş olabilir. Hikâyenin geri kalanını öğrenmek için biraz daha sabretmemiz gerekecek.
Geralt, Ciri ve Vahşi Av’a Karşı Mücadele: Kaer Morhen’de Son Savunma
The Witcher 3’te, Geralt, Ciri ve müttefikleri, Vahşi Av’a karşı son savaş için Kaer Morhen’de, Kurt Okulu’nun kalesinde savunma yapar. Bu savaş, Geralt ve dostları Lambert ile Eskel’in yuvası olan kaleyi mahveder. En kötüsü, baba figürleri Vesemir, Ciri’nin yakalanmasını önlemek için kendini feda eder ve hayatını kaybeder. Vesemir’in bu üzücü ölümü, oyunun sonuna doğru olayları hızlandırır.
Geralt ve Ciri, bundan sonra kişisel hesaplaşmalarına odaklanırken, Beyaz Soğuk yaklaşır. Oyuncunun Ciri ile olan ilişkisi, genç kadının kaderini belirler:
- Kötü Son: Ciri’ye kötü davranırsak, kendini feda ederek kaderini yerine getirmeye çalışır. Yakınlarının ona sırt çevirdiğini hisseder ve geri dönmemeyi seçer.
- İmparatoriçe Sonu: Ciri, babası Emhyr’in yerine geçerek Nilfgaard İmparatorluğu’nun varisi olur ve İmparatoriçe olur.
- Özgürlük ve Sorceleuse Olma: Ciri kendi özgürlüğünü seçer, en büyük hayali olan bir canavar avcısı olur ve kendi kurallarıyla yaşamayı tercih eder.
Bu üçüncü seçenek, Ciri’nin The Witcher 4’teki rolü için en mantıklı olanı gibi görünüyor. Ancak oyun direktörü Philipp Weber, Ciri’nin hangi sonu yaşadığının “kanonik” olarak belirlenmediğini söylüyor. Bu yüzden, Ciri’nin yeni maceralarını görmek için sabırsızlanıyoruz
Ciri Sorceleur nasıl oldu?
Hatırlarsanız, bir kişinin tam anlamıyla bir sorceleur olabilmesi için “Otlar Denemesi” adı verilen tehlikeli bir süreçten geçmesi gerekiyor. Bu süreçte, büyücülerin gözetiminde adaya güçlü mutajenler enjekte ediliyor, bu da onların bedenlerini ve zihinlerini değiştiriyor. Bu işlem çoğu aday için ölümcül olabiliyor ve özellikle kadınlar için hayatta kalma şansı çok düşük (kitaplara göre).
The Witcher oyunları, kaynak malzemeye sadık kalsa da bazı konularda yaratıcı özgürlükler almış durumda. Otlar Denemesi’ni atlatmayı başaran çok az kişi, sarı renkli kedi gözleri gibi belirgin fiziksel değişimlerle tam bir sorceleur’a dönüşüyor. Ancak, The Witcher 3’te Kaer Morhen’in yıkıldığı ve Kurt Okulu’nun dağıldığı düşünüldüğünde, Ciri’nin nasıl bir sorceleur olduğu merak uyandırıyor. Üstelik fragmanda, Ciri’nin Kurt Okulu’na ait bir madalyon değil, Vaşak Okulu’na ait bir madalyon taşıdığı göze çarpıyor.
Vaşak okulu ve yeni bir başlangıç
CD Projekt RED, The Witcher 4’te Vaşak Okulu’nun yaratılmasını kanonlaştırarak seriye yeni bir boyut katmış olabilir. Bu fikir, sanki popüler bir fanfiksyondan esinlenilmiş gibi duruyor. Bu hikâyede, Lambert ve büyücü Keira Metz, The Witcher 3’ün olaylarından sonra birlikte yola çıkmışlar. Yolda, Kurt Okulu’ndan Geralt’ın bir kardeşinin arkadaşları olan eski Kedi Okulu üyeleriyle karşılaşmışlar.
Vaşak Okulu, bu gezgin suikastçı Kedi Okulu üyeleri ile Kurt Okulu’nun hayatta kalanlarının birleşmesiyle kurulmuş. Yeni okul, Kurt ve Kedi tekniklerini harmanlayarak kendine özgü bir stil geliştirmiş. Geleneksel olarak sadece erkeklere açık olan bu meslek, Vaşak Okulu ile kadınların katılımına da açılmış. Otlar Denemesi, Keira Metz’in (veya belki de Triss ya da Yennefer’in) gözetiminde, daha az ölümcül hale getirilmiş.
Ciri’nin Vaşak Okulu’na nasıl katıldığı ve sorceleur yolunda nasıl bir dönüşüm geçirdiği, The Witcher 4’ün hikâyesinin merkezinde yer alabilir. Bu, oyunun en heyecan verici parçalarından biri olacak gibi görünüyor
Vaşak okulu ve Ciri’nin dönüşümü
The Witcher 4’ün hikayesi için Vaşak Okulu’nun kuruluşu, Lambert, Ciri ya da başka bir karakter tarafından kurgulanmış olabilir; bu da Ciri’nin dönüşümünü mantıklı bir şekilde açıklayabilir. Ama fragmanda gözümüze çarpan bir detay var: Ciri’nin gözleri, diğer sorceleurlarınki gibi parlak sarı değil, deniz yeşiline çalan, kendi doğal rengine yakın bir tonda. Bu, onun mutasyonunun diğerlerinden farklı olduğunu, özellikle de Eski Kan’ın ve bu kanın sağladığı benzersiz güçlerin onun dönüşümünü nasıl etkilediğini düşündürüyor.
CD Projekt RED’in, The Witcher 3 ile yeni oyun arasındaki boşluğu bir prolog ya da geri dönüşlerle doldurmasını bekleyebiliriz. Ciri, The Witcher 3’te bıraktığımız genç halinden çok daha deneyimli ve olgun bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Fragmanda, beyaz saçlı ustası Geralt’tan öğrendiği dövüş tekniklerini kullanırken görüyoruz. Bu teknikler arasında, ilk oyunda gördüğümüz ama bir daha kullanılmayan ünlü gümüş zincir, klasik sorceleur İşaretleri ve tamamen yeni yetenekler var.
The Witcher 4’te ne tür yenilikler bekleniyor?
CD Projekt RED, The Witcher 4 ile bugüne kadarki en iddialı açık dünya RPG’sini yaratmayı amaçlıyor. Bu açıklama hem heyecan verici hem de biraz endişe verici; çünkü benzer şeyler Cyberpunk 2077 için de söylenmişti ve o oyunun lansmanındaki problemler hâlâ hatırlanıyor. Ancak, Polonyalı stüdyo, geçmiş hatalardan ders almış gibi görünüyor. Yaklaşık 400 kişi The Witcher 4 üzerinde çalışıyor ve oyunun tamamen cilalanmış bir deneyim sunması için zaman harcanıyor.
Bir başka büyük değişiklik ise oyunun Unreal Engine 5 ile geliştirilmesi. Önceki RED Engine’in sorunları ve sürekli yeniden uyarlama gereksinimi göz önüne alındığında, bu yeni motor ekibin teknik sorunlar yerine sanatsal, hikayesel ve oynanış unsurlarına odaklanmasını sağlayacak.
Ciri’nin güçleri ve oynanış mekanikleri
Ciri’nin Eski Kan’ı ona gerçekten de inanılmaz yetenekler veriyor. The Witcher 3’te onu kontrol ettiğimiz anlarda, zaman ve mekânı yırtıp geçebildiğini ve Geralt’ın bile kıskanacağı bir güçle dolu olduğunu görmüştük. Ama fragmanda dikkatimi çeken, bu teleport işlerini yapmadığı. Bunun yerine, düşmanlarını alt etmek için fırtına ve yıldırım güçlerini kullanıyor. Bu güçler, üçüncü oyunda gördüğümüz yeşil dalgalarla gelen Eski Kan yeteneklerinin birer devamı gibi duruyor.
Ciri, Yennefer sayesinde büyücülük konusunda da bir şeyler öğrenmişti. Ama kitaplarda, Küçük At’ı kurtarabilmek için bu büyü gücünden vazgeçmişti. Yine de, The Witcher 4’te Ciri için yepyeni bir yetenek ağacı gelecek gibi görünüyor. Bu, bize hem dövüşte hem de büyü kullanımında farklı stratejiler geliştirme şansı verecek.
CD Projekt RED’in, Ciri’nin bu yeteneklerini nasıl oyuna entegre edeceğini görmek bayağı heyecan verici olacak. Yeni hikâye, hem Ciri’nin geçmişine ışık tutacak hem de bizi yepyeni bir maceraya sürükleyecek gibi.
Yeni büyüsel ve eski kan yetenekleri
The Witcher 3’te yakın dövüş, arbalet, İşaretler ve simya vardı ama şimdi Ciri’nin Eski Kan ve büyü yeteneklerini geliştirebileceği yeni beceriler de gelecek gibi. Belki bir olay – mesela bir dönüşüm veya hafıza kaybı (Geralt’ın ilk oyundaki gibi) – Ciri’nin doğal güçlerini bastırmış olabilir. Bu, oyunun yapısı açısından mantıklı çünkü böylece oyuncular, aşırı güçlü bir Ciri yerine, hikâye ilerledikçe güçlerini geri kazanarak daha tatmin edici bir ilerleme hissederler. Ayrıca, üçüncü oyunda eleştirilen dövüş mekaniklerinden daha akıcı ve heyecan verici savaşlar bekliyoruz.
Açık dünya ve ilerleme sistemi
The Witcher 4’ün The Witcher 3 kadar geniş bir açık dünyaya sahip olacağı kesin gibi görünüyor. Ancak CD Projekt RED, bu kez daha derin ve sürükleyici bir deneyim sunmayı hedefliyor. Eskiden oyunlar haritayı soru işaretleriyle doldururdu ve bu da zamanla oyuncuları biraz sıkardı. Şimdi ise, Polonyalı stüdyo biraz daha yenilikçi olacak gibi. Belki Zelda: Breath of the Wild, Elden Ring veya Dragon’s Dogma 2 gibi oyunlardan ilham alıp, oyuncuların haritayı kendi meraklarıyla keşfetmesine izin verecekler.
Diyelim ki Ciri hafızasını kaybetmiş olarak başlıyor hikâyeye. Bu durumda, oyuncular tamamen yabancı bir yerde özgürce keşif yapabilir. Motivasyon, güzel manzaralar ve doğal merak olabilir. “Ah, bir mağara buldum, içinde ne var acaba?” ya da “Köy mü? Burada biraz dinlenip, belki birkaç canavar avlayabilirim” gibi düşüncelerle oyunu deneyimleyebiliriz. Bu, The Witcher 3’te Ciri’nin Geralt’ın yolunu izleme isteğiyle de uyumlu.
Sanatsal ve görsel kalite
The Witcher 4’ün görsel açıdan bizi büyüleyeceği kesin. Unreal Engine 5 ile geliştirilen oyun, ilk fragmanıyla bile şimdiden herkesi heyecanlandırdı. Bu görüntüler muhtemelen henüz piyasada olmayan bir NVIDIA grafik kartı (belki RTX 5080 veya 5090) ile hazırlandı. Yani, oyun yeni nesil grafik teknolojilerinin bir gösterisi olacak. Ray Tracing ve DLSS’nin yeni sürümleriyle görsel şölen yaşatabilir.
Tabii ki, bu kaliteye ulaşmak için güçlü bir bilgisayar gerekecek, bu da bazı oyuncular için zorlayıcı olabilir. Konsol oyuncuları için PlayStation 5 ve Xbox Series’de nasıl bir performans sunulacağı merak konusu. Oyunun en erken 2027 ya da 2028’de çıkması bekleniyor, yani yeni konsol dönemine denk gelebilir. Bu yüzden, mevcut konsollar için de optimize edilmiş bir sürüm bekliyoruz.
Bu bilgiler şu an için spekülasyon olsa da, The Witcher 4 hakkındaki heyecan gittikçe artıyor.
Sonuç
Sonuç olarak, The Witcher 4’ün bizi her açıdan şaşırtmasını umuyoruz. İster hikâyesi, Ciri’nin karakter gelişimi, ister açık dünya RPG yapısı ya da sanatsal ve teknik detayları olsun, beklentilerimiz yüksek. Parmaklarımızı çaprazlayıp, Ciri ile bu yeni destanın tüm vaatlerini yerine getirmesini ve hayallerimizi gerçekleştirmesini umuyoruz.